Kız Kardeşler ÇOMÜ Hastanesi’nde Sağlığına Kavuştu

124

Balıkesirli kardeşler 41 yaşındaki Mevlüde Talan ve 39 Yaşındaki Ümmühan Ulacık, doğum yaptıktan sonra böbrek yetmezliği problemi yaşayarak diyalize bağlanmak zorunda kaldı. 5,5 yıl diyalizle yaşayan Mevlüde Talan, 9 ay önce Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Hastanesi’nde kadavradan nakledilen böbrekten sonra normal hayatına döndü.

4 ay sonra kardeşi Ümmühan Ulacık da doğuma bağlı böbrek yetmezliği yaşayarak diyaliza bağlanmaya başladı. Hayat konforunun bozulmasıyla böbrek nakli  isteyen Ulacık, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne başvuru yaptı. 4 ay bekleme süresinin ardından yine bir kadavradan uygun böbrek bulunarak nakil gerçekleştirildi ve ablası Mevlüde Talan’dan sonra Ümmühan Ulacık da ÇOMÜ’de sağlığına kavuşmuş oldu.

ÇOMÜ Hastanesi Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, nakil süreçlerine ilişkin yaptığı açıklamada, organ bağışının yetersiz olduğuna dikkat çekti. Alan, "Son dönem böbrek yetmezliğinin en etkili tedavisi, organ naklidir. Ancak ülkemizde organ bağışı çok düşük olduğundan, genelde canlıdan canlıya nakil gerçekleştiriyoruz. Her naklin kendi içinde özel bir hikâyesi var. Son gerçekleştirdiğimiz nakil de bunlardan birisi," diyerek naklin önemini vurguladı. Son nakledilen hastanın, doğum sonrası gelişen hipertansiyon nedeniyle dört aydır diyalize bağlı yaşamak zorunda kaldığını belirten Prof. Dr. Alan, "Hastamız bu süreçte diyalizle yaşamını sürdüreceğini düşünüyordu. Ancak diyaliz, yaşam konforunu büyük ölçüde etkileyen bir tedavi şeklidir. Hasta, dört ay önce böbrek nakli olmaya karar verdi ve bize başvurdu. Bundan 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan alınan böbreği kendisine naklettik. Şimdi böbrek fonksiyonları normale döndü, sağlığına kavuştu," dedi.

Prof. Dr. Alan, benzer bir hikâyeye sahip olan hastanın kız kardeşine de ÇOMÜ’de böbrek nakli yapıldığını belirtti: “Doğum sonrası gelişen ani hipertansiyon nedeniyle iki kardeş de böbrek yetmezliği yaşamıştı. Kadavradan organ bağışı sayesinde her iki hastamız da hayata tutundu. Organ bağışının ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz; halkımızdan bu konuda duyarlılık bekliyoruz.”

Diyaliz sürecinin zorluğuna değinen 39 yaşındaki Ümmühan Ulacık, "Organ bağışı sayesinde sağlığıma kavuştum. Diyalizde su kısıtlaması vardı; günde en fazla 500 mililitre su içebiliyordum. Nakilden sonra günde 3 litre su içebiliyorum," dedi.

Ablası Mevlüde Talan da duygularını, “Diyaliz süreci çok zor; yemek yiyemiyor, su içemiyor, çocuklarla ilgilenemiyordum. Nakil sonrası, yapamadığım şeyleri yapabilmek çok güzel. Şimdi kardeşim de nakil oldu, onun adına da çok mutluyum. Herkesin organ bağışı konusunda duyarlı olması gerekiyor," sözleriyle paylaştı.