Hastanemiz Üroloji Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Hasan Anıl KURT "15 Eylül Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü” için açıklamalarda bulundu

1191

15 EYLÜL DÜNYA PROSTAT KANSERİ FARKINDALIK GÜNÜ

Hastanemiz Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Anıl KURT 15 Eylül, “Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü” için açıklamalarda bulundu.

                “Prostat, mesanenin altında yer alan, içerisinden idrar yolunun geçtiği bir salgı bezidir. Esas görevi meninin içeriğinde yer alan bazı maddelerin salgılanmasıdır. Büyümemiş bir prostat aşağı yukarı bir ceviz büyüklüğündedir.

                Her erkek yaşlandıkça prostat bezinde büyümeyle karşılaşır. Sıklıkla büyüyen prostat bir şikayete yol açmasa da idrar akışını engelleyebilir, cinsel işlev bozukluklarına yol açabilir. Prostatın bu selim büyümesi kanser olarak adlandırılmasa da yaşattığı şikayetler, hastanın günlük yaşantısını bozarak ameliyat olmasını gerektirebilir. Bu bozulmalar arasında hastaların en büyük şikayeti genellikle gece idrar yapmak için çok sık tuvalete kalkmalarıdır.

                Prostat kanseri ise prostat bezinin hücrelerinin kontrolsüz çoğalması ile ortaya çıkar. Sıklıkla hastalar bir şikayeti olmadan kliniğe başvurur ve yapılan tahlillerinde yükselen prostat spesifik antijen (PSA) değeriyle hastalıkları ortaya çıkartılır. Bu sebeptendir ki erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin ise 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli olarak muayene olması ve kanda PSA testini yaptırması, erken tanı konulması açısından önem arz etmektedir. İleri derecede büyümüş prostat boyutları da PSA’yı yükseltebileceğinden bu değer tek başına prostat kanseri tanısı koymak için yeterli değildir. Teşhis makattan yapılan iğne biyopsisi ile kanıtlandıktan sonra doktorunuz sizin için en ideal tedavi yöntemini size önerecektir.

                Kanserin evresi ve özelliklerine göre farklı tedavi seçenekleri mevcuttur. Kişinin belirli aralıklarla izlenmesi, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya ışın tedavisi (radyoterapi) erken evrelerde uygulanabilir. Daha ileri evrelerde hormon tedavisi veya ilaç tedavisi (kemoterapi) gerekli olabilir.

                Prostat kanseri ameliyatından bahsedecek olursak; Radikal Prostatektomi olarak bilinir, prostat bezinin çıkarılması ve ardından üretra ve mesanenin yeniden bağlanması için yapılan bir ameliyattır. Lokalize Prostat Kanseri için iyileşme sağlayan tedavi seçeneğidir. Bizim en büyük ameliyatlarımızdan biri olup, kanseri tedavi etme ve ameliyat sonrası komplikasyonları en aza indirme olasılığı cerrahın becerisine ve deneyimine bağlıdır. Hastanemiz Üroloji kliniğinde bu ameliyatın yapıldığını, Ekibimiz sayesinde hastalarımızın deneyimli ellerde olduklarının bilinmesini isterim.

                Araştırmalara göre, bir erkeğin prostat kanserine yakalanma riskini etkileyebilecek birkaç faktör mevcuttur. Bunlar içerisinde yaş, ırk, aile öyküsü gibi değiştirilemeyecek faktörler olmakla beraber; diyet, kimyasal maruziyetler gibi değiştirilebilen faktörler de bulunmaktadır. Prostat kanserini önlemenin kesin bir yolu yoktur. Ancak düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı bir kiloda kalmak, sebze ağırlıklı ve yağ oranı düşük bir beslenme tarzı, prostat kanseri riskini azaltmaya yardımcı olacaktır.” şeklinde Prostat Kanseri’ nin erken tanı ,teşhis ve tedavisinin  önemini vurguladı.