ÇOMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesine sabah saatlerinde aniden sol tarafında güçsüzlük ve yüzünde kayma şikâyeti nedeniyle Acil Servisimize başvuran 44 yaşındaki hasta uygulanan Trombolitik (Pıhtı Eritici) tedavi ile eski sağlığına kavuştu.

Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Çam hasta ve uygulanan yöntem ile ilgili bizlere bilgiler verdi.

Çam “Sabah saatlerinde aniden sol tarafında güçsüzlük ve yüzde kayma şikâyeti nedeniyle 44 yaşındaki hastamız hastanemize getirildi. Acil serviste tarafımızca değerlendirilerek Nöroloji servisine yatırıldı. Giderek güçsüzlüğünün ilerlemesi üzerine Trombolitik (Pıhtı Eritici) tedavi almasının uygun olduğuna karar verildi. Tedavi sonrası hastamız Trombolitik tedavinin faydasını gördü ve güç kaybı tamamen ortadan kalktı.  Sol kol ve bacağı günlük işlevlerini yerine getirecek şekle ulaştı.

“İlk 4,5 Saatte Çok Önemli”

Trombolitik tedavi bu hastada gördüğümüz gibi ilk 4,5 saatte başvuran uygun hastalara uygulanabilir. Böylelikle hastalar yaşamlarının geri kalan kısmında felç kalmaktan kurtulabilir veya daha az hasarla atlatabilir. Bu yüzden hastaların en kısa zamanda hastaneye başvurması ve tedaviye uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gereklidir.

“Uygun Hastalara Uygulandığında Olumlu Sonuçlar Alınabilmektedir”

İnme tüm dünyada en önemli sakatlık ve ölüm nedenlerindendir. Türkiye’de de inme sıklığı yüksektir. Akut gelişen inmenin acil bir şekilde tedavi edilmesi gereklidir. Uygun hastalara verilmekte olan trombolitik tedavi ve girişimsel işlemlerin faydalı olduğu çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir Trombolitik tedavi akut iskemik inmeli uygun hastalara uygulandığında olumlu sonuçlar alınabilmektedir. İskemik inmede beyin hücre ölümü merkezden başlamaktadır. Etrafındaki hücreler başlangıçta canlığını bir süre koruyabilmektedir. İskemik inme başlangıcında akut, hızlı ve agresif tedavi ile tıkalı damar açılmaya çalışılarak kanlanmanın tekrar sağlanmasına çalışılarak beyin hücre ölümü azaltılması amaçlanmaktadır.  Trombolitik tedavi ile bu imkân sağlanabilmektedir. Bunların yanında damar hastalıklarından korunma ve risk faktörleri konusunda bilgilendirme sağlanması amacıyla çalışmalar devam etmektedir.” dedi