Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kara Görevine Başladı

Araştırma ve Uygulama Hastanesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kara görevine başlayarak hastalara hizmet vermeye başladı. Kendisiyle yaptığımız mini söyleşide bölüm ve verilen hizmetler ile ilgili bizleri bilgilendirdi.

Kapalı yöntem olan “Vats Yöntemi”, videotorakoskopik yöntem ile hastalara müdahale etme imkanlarının bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Murat Kara yöntemle ilgili olarak bizleri bilgilendirdi. “Kısaca anlatmak gerekirse Bir video yardımı ile göğüs içinin görüntülenmesi, sonrasında göğüse açılan1 ile 3 adet arasında değişen yaklaşık 1.5-2 cm lik kesilerden çeşitli cerrahi aletler kullanılarak göğüs cerrahisi ameliyatlarını yapma yöntemidir.” Akciğer rahatsızlıklarının tedavi edilmesinde bu yöntemin hastanın ameliyat sonrası iyileşme sürecini hızlandırdığını, ağrılarının minimum düzeyde olduğunu, estetik açıdan ameliyat sonrası çok küçük yara izi kaldığını,bunun haricinde daha düşük komplikasyon ve enfeksiyon riski ile hastanın iyileşme sürecinin hızlandığını dile getirdi.

“Torasik Outlet Sendromu” Halk arasında Omuz Kapanı Hastalığı diye bilinen anlaşılması güç olan bu hastalığın teşhis ve tedavisinin yapıldığının müjdesini bizlere verdi.  Kısaca bu rahatsızlık hakkında da bizlere bilgi veren Prof. Dr. Murat Kara rahatsızlık ile ilgili olarak “hastalarda başlangıçta kol ve /veya elde karıncalanma ve uyuşmalar başlar. Bu bazen omuzlarda da hissedilir. Hastalık ilerlerse kaslarda güçsüzlüğe ve kas erimesine kadar gidebilir. Özellikle kol ve elin kullanıldığı hareketlerde ve yukarı doğru kaldırılması gereken durumlarda bu şikayet çok belirgindir. Ağrılar çekilmez hale gelebilir. İhmal edilmemesi gereken bir hastalıktır” dedi.  Bu rahatsızlık için yapılan ameliyat yönteminin çok başarılı olduğunu hastaların ağrılarından kurtulduğunu belirtti.

Göğüs duvarının yapısal bozuklukları içinde yer alan, Kunduracı Göğsü “Pektus excavatum” ve Güvercin Göğsü “Pektus carinatum” olarak bilinen rahatsızlıklar hakkında bizleri bilgilendiren Prof. Dr. Murat Kara “En önemlisi bu iki hastalık arasında nasıl farklar olduğunu kısaca açıklamak gerekirse Göğüs kafesinin içeri doğru çökük olmasına “kunduracı göğsü” veya “çökük göğüs” olarak da bilinen, pectus excavatum denir. Göğüs duvarı bozuklukları içinde en sık görülenidir. “Kunduracı göğsü” Göğüs duvarı yapısal bozuklukları içinde en sık karşılaşılandır. Dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı 300-400 canlı doğumda 1 olarak ifade edilmektedir. Erkeklerde kızlara göre 4 kat daha fazla görülür. Göğüs çöküklüğü hastalığı çoğunlukla hayatı tehdit edici bir hastalık değildir ve nadiren kısıtlı fonksiyon bozukluklarına neden olur. Kunduracı göğsü genellikle doğumda veya yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkar. Şekil bozukluğu, 14- 15 yaşlarındaki hızlı büyüme, ergenlik döneminde daha çarpıcı hale gelir. Çöküklüğün nedeni kıkırdak kaburgaların fazla büyümesi olsa da neden kesin olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık söz konusudur. Hastaların yüzde 37’sinde ailede göğüs çöküklüğü (kunduracı göğsü) öyküsü vardır. Kunduracı Göğsü tedavisi kapalı cerrahi yöntemle uygulanmaktadır ve başarı şansı yüzde 95-98’dir. Güvercin göğsü Pektus carinatum ise, göğüs duvarının dışa çıkıntı göstermesidir. Aynı şekilde kapalı cerrahi yöntemle de "güvercin göğsü" şeklindeki bozukluklarda tedavi edilebilmektedir" dedi.

Araştırma ve Uygulama Hastanesi bünyesinde görev almadan önce birçok özel, kamu, devlet ve araştırma hastanelerinde görev alan ve başarılı ameliyat ve operasyonlara imza atan Prof. Dr. Murat Kara hastaların tedavi aşamasında il dışına çıkmalarına gerek kalmadan hastanemiz bünyesinde sağlıklarına kavuşma imkanın olduğunu, hasta ve hasta yakını memnuniyetini üst düzeye çekmeyi, bu durumun gereksiz masraflardan hastayı kurtaracağını dile getirdi.  Prof. Dr. Murat Kara hastanemize yeni alınan ekipman ve cihazlarla tedavi ve cerrahi yöntemlerin genişletilip  hastalara daha kaliteli hizmet vermeyi amaçladıklarını söyledi.